Casa Botter
Botter Apartmanı, İstiklal Caddesi’nde yürürken önünden öylece geçip gidelimeyecek duraklardan biridir. Mimari detaylarına kayıtsız kalınamayacak bu yapı, illa ki bizi Cadde’de durdurup kendisini izlemeye davet eder. Tarihi ve ruhuyla Beyoğlu’nun en önemli hafıza mekânlarından olan Botter’in hikâyesi, Beyoğlu’nun Pera; İstiklal Caddesi’ninse Cadde-i Kebir olduğu günlerde başlıyor. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan 122 yıllık tanıklığının içinde İstanbul’un “ilk”lerini de saklayan Botter, saray mimarı olarak tanınan, İtalyan Raimondo D’Aronco’nun imzasını taşıyor. İmparatorluğun Art Nouveau üslubundaki ilk binası olarak öne çıkan yapı, “I. Derece Korunması Gereken Kültür Varlığı” statüsünde.
ŞANTİYE GEZİLERİ İSTANBUL SENİN UYGULAMASINDA
İBB Miras’ın yürüttüğü açık şantiye gezileri Bukoleon Sarayı ve Rumeli Hisarı’nda devam ediyor. Bukoleon Sarayı ve Rumeli Hisarı şantiye gezilerine başvurmak için telefonunuza İstanbul Senin süper uygulamasını indirin. Kimlik bilgileriniz ile üyelik işlemlerini tamamladıktan sonra İstanbul Senin uygulamasına içinde, İBB Etkinlik mini uygulamasına tıklayın. İBB Etkinlik mini uygulaması içinde İBB Miras’ın Şantiye Gezileri etkinliklerini göreceksiniz. Şantiye Gezileri içinden istediğinizi seçip tek tıkla başvuru işleminizi yapabilirsiniz. İstanbul Senin uygulamasında, etkinlik gününe kadar kaydınızı iptal seçeneğiniz de bulunmaktadır.
İstanbul Senin Uygulamasını İndirmek İçin Tıklayınız
İstiklal Caddesi’nin şık ve zarif sakini
1900-1901 yıllarına tarihlenen Botter Apartmanı, dönemin padişahı II. Abdülhamit’in isteği üzerine sarayın resmi terzisi Jean Botter için inşa edildi.
Şehrin “ilk modaevi” Botter Modaevi de burada açıldı. Avrupa modası, şehrin elitlerine burada sunuldu; onlar için burada özel defileler yapıldı…
1978 yılından emekli oluncaya kadar 28 yıl boyunca Topkapı Sarayı’nın Padişah Elbiseleri Bölümü’nün başkanlığını yürüten ve Osmanlı giyim kültürüyle ilgili pek çok çalışmaya imza atan Prof. Dr. Hülya Tezcan, “özel günler terzisi” olarak aktardığı Jean Botter’in hikâyesine dair şunları söylüyor:
“Botter’in, Padişah II. Abdülhamit’le kişisel bir dostluğu vardır… Botter, padişahın izni olmadan Avrupa’ya gidemezdi. Onun bu eşsiz hizmetlerine karşı Sultan Abdülhamit’in de kendisine Botter Evi’nin arazisini bağışladığı belgeler, padişahın ikametgâhı olan Yıldız Sarayı evrakı arasında bulunmuştur.”
Jean Botter’in modaya olan tutkusu hazırladığı giysilerle sınırlı değildi; yapıya ruhunu veren tasarım öğelerine de yansıdı… Ve D’Aranco, binanın tamamında olduğu gibi bu detayları da ince ince işlendi. Hülya Tezcan, hayranlıkla izlediği detayları şu cümlelerle açıklıyor:
“Binanın renkli camlarla yapılan vitray pencerelerine bakıldığında, insanı hayrete düşürecek kadar binayı modayla bağlayan ayrıntılar dikkati çeker. Daha binanın dış kapısının renkli camlarında kullanılmış elbise askıları, görende moda algısını yaratır. Bütün bu ayrıntılar Botter’in mesleğini ne kadar önemsediğini, müşteri memnuniyetini kazanabilmek için her yolu denediğini gösterir.”
Apartmanlaşma sürecinin simgesi
Botter Apartmanı, Batılılaşma etkisiyle Beyoğlu ve Galata bölgesinde başlayan apartmanlaşma sürecini yansıtan bir yapı olmasıyla da dönemine ışık tutuyor.
Jean Botter’in hem atölyesini hem de yaşadığı yeri barındırmak üzere büyük bir aile konutu tipinde tasarlanan apartmanın giriş katı modaevi, birinci katı atölye, diğer katları ise ailenin ve modaevi çalışanlarının tasarrufunda olan konut alanları olarak işlev görüyordu.
İş yeri ve konut bir aradalığının ilk örneklerinden birini sunan yapı, muazzam tasarım öğeleri, asansörü, vitray pencereleri ve iç mekân planlarının yanı sıra çelik konstrüksiyon kullanımı gibi özellikleri sebebiyle mimarlık ve sanat tarihi için de özel bir yer tutuyor.
Apartmanın cephesi, D’Aronco’nun özgün cephe çizimlerine uygun olarak tasarlandı. Cephe çizimlerinde taş ölçülerini tek tek veren D’Aronco, aynı zamanda tüm dekorasyon öğelerini de ölçülendirdi. Her bir ayrıntıyı hesaba katan D’Aronco sadece göz alıcı bir sanata imza atmakla kalmadı; Art Nouveau akımının karakterini yansıtan belli başlı öğelerini, dünyadaki özgün örnekleriyle aynı anda bire bir olarak Botter’de uyguladı.
D’Aronco’nun Botter Apartmanı için hazırladığı projenin, 32 paftalık bir koleksiyon olarak ailesinin yaşadığı İtalya’nın Udine şehrindeki Kent Müzesi Arşivi’nde bulunduğu biliniyor.
Romanlara konu olacak hikâyeler…
Uzun yıllar Osmanlı Sarayı ve İstanbul elitleri için kıyafetler hazırlayan Botter Modaevi, Beyoğlu tarihinde Cadde’nin şıklığıyla simgeleşen özel bir sayfa açıyor. Tıpkı komşusu Cafe Lebon, sonrasında da yanı başındaki Markiz Pastanesi gibi… Ancak Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı’nı takip eden gelişmeler, modaevine ilginin azalmasına sebep olunca Botter Ailesi, apartmanı 1917 yılında Osmanlı vezirlerinden Nedim Paşa’nın oğlu Mahmut Nedim Bey’e satıp Paris’e taşındı. Böylece Botter Apartmanı için yeni bir dönem başladı.
Tarihi yapının girişinde konumlanan “Constantinople Pera” mağazası da Botter’in hikâyesinde öne çıkanlardan. Hippolyte François Décugis’in işlettiği ünlü mağazanın porselen yemek takımları, kristal bardakları, gümüş çatal bıçakları Dolmabahçe Sarayı, Pera Palas Oteli ve Markiz Pastanesi’nin ayrılmaz bir eşlikçisi oldu.
Décugis’in meşhur mağazası, “Eşya-yı Nefise-i saire Mağazası” adıyla da anılıyordu. Kısa bir süre içinde hatırı sayılır bir zenginliğe ulaşan François Décugis, ünlü mimar Alexandre Vallaury’e yaptırdığı üç katlı konağı ve bu konakla özdeşleşen hayat hikâyesiyle de Beyoğlu hafızasında iz bırakanlardan…
1976 yılında yazar Ferit Edgü ve arkadaşlarının yolu da Botter Apartmanı’ndan geçti. Yayımcılık dünyasında önemli bir yeri olan Ada Yayınları, kendine özgü seçkisiyle uzun yıllar burada hizmet verdi. Data Reklam Ajansı’nın bulunduğu daireyi sonraki yıllarda konut olarak da kullan Edgü, Botter’in yakın dönem kiracılarından biri oldu.
2018 yılında kaybettiğimiz değerli akademisyen Prof. Dr. Afife Batur ise Botter’in hatırasını sahiplenen ve koruma mücadelesi veren en önemli isimlerden biri. Binayla bir araştırma tezi sayesinde tanışan Batur, sadece mimarisiyle değil, değişen zamana tanıklığıyla da çok değerli bulduğu Botter Apartmanı için önemli çalışmalara imza atmıştı.
Şehre ilham veren bir kültür sanat odağı
Botter Apartmanı son kiracılarını da uğurladıktan sonra uzun yıllar kendi haline terk edilmiş bir vaziyette bulunduğu köşede öylece bekledi. 1960 yılında bir banka şubesi için yapılan tadilat, binanın özellikle zemin kat ve asma katında D’Aronco tarafından özenle hazırlanan özgün süsleme detaylarını ve vitraylarını kaybetmesine sebep olmuştu. Zamanla çökmeye başlayan çatısı, kırılan pencereleri, dökülen duvarları, parçalanan yer döşemeleri derken günümüze ciddi yapısal sorunlarla ulaştı Botter…
2021 yılında İBB Miras tarafından uygulanan cephe konservasyonuyla ışıltılı günlerini yeniden hatırlayan Botter Apartmanı’nın suskunluğu, bugünlerde yerini bambaşka hayallerin heyecanına bıraktı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kapsamlı restorasyon projesi sonrasında “Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi” olarak İstanbulluları selamlayacak olan tarihi yapıda çok yakında etkinliklerin, gösterimlerin ve buluşmaların telaşı yaşanacak… Bununla birlikte 2017 yılında UNESCO Tasarım Kenti İstanbul da nihayet bir sanat ve tasarım merkezine kavuşmuş olacak. Üstelik şehrin merkezindeki Botter’e yakın gelecekte şehrin çeperinde yükselen yeni bir tasarım merkezi daha eşlik edecek. Bir süredir çalışmaları devam eden Çırpıcı Tasarım Merkezi’nin de İstanbul’da tasarımı görünür kılan, üretime teşvik eden ve birlikte tasarlamaya alan açan bir tasarım odağı olması amaçlanıyor.
Gelelim Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi’nde İstanbulluları nelerin beklediğine… Bu merkez, her şeyden önce tasarımcıların ve kültür sanat aktörlerinin bir araya geldiği ortak bir çatı işlevi görecek. Bu çatı altında Sergi Salonu, Gösterim Merkezi, İstanbul Documenter Film Arşivi, Bilgi Belge Merkezi, Konferans Salonu, Tasarım Atölyesi, Tasarım Ofisi Açık Alan, Sanatçı Tasarım Hub Açık Alan ve Sanatçı Hub gibi farklı etkinlik alanları yer alacak. İstanbullular Botter Apartmanı’nda dinlenme, sosyalleşme ve keyifli vakit geçirme şansı da bulacak.
Adım adım ilerleyecek restorasyon sürecinde öncelikli olarak bahçe, zemin kat ve birinci kattaki çalışmalar tamamlanarak yeni işlevleriyle misafirlerini ağırlamaya başlayacak. Sonrasında çalışmalar üst katlara taşınacak. Tabii dileyenler Botter’i henüz restorasyon aşamasındayken keşfedebilirler. Çünkü Botter Apartmanı da “açık şantiye ilkesiyle” çoktan ziyarete açıldı.
Sonuç olarak İBB’nin Taksim Meydan’da tarihi Maksem’le başlayıp İstiklal boyunca devam eden hafıza ve kültür sanat projelerine Botter Apartmanı ile bir durak daha eklenmiş olacak. Bu yolculuk, Tünel Meydanı’nda yine kültür sanata odaklanacak Metrohan’a bağlanacak. Oradan da Galata’ya inip şehrin 250 yıllık hafızası St. Pierre Han’ın yepyeni enerjisiyle bütünleşecek…
100 yılı aşkın mirasıyla şehrin geleceğine ilham vermeye hazırlanan Casa Botter, bize yeni hikâyeler anlatmaya devam edecek…
Beyoğlu’na çok yönlü bir dokunuş…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Beyoğlu’yla ilgili çalışmaları sadece restorasyonla sınırlı değil. 2021 yılında İstiklal Caddesi’ni kent mobilyalarıyla donatıp ağaçlandıran İBB, “Beyoğlu Senin” projesiyle de bölgeye çok yönlü etkinlikleriyle de dokunmaya devam ediyor.
Beyoğlu sakinleri, STK’lar, özel ve kamu kuruluşlarının katılımıyla hayata geçirilen proje, sağlıklı bir kentsel çevre oluşturmak, kaybolmakta olan tarihi, kültürel ve doğal karakterini koruyup yeniden yeşertmek için Beyoğlu’nu yeni bir anlayışla, bütüncül olarak planlamayı amaçlıyor. Bölgenin tüm bileşenlerini ve konularını bir arada ele alan bir yol haritası sunan “Beyoğlu Strateji Planı”, akademik araştırmaları, kamuoyundaki gündemleri, sivil toplum çalışmalarını, yurttaşların ihtiyaç ve sorunlarını tüm açıklığıyla ortaya koyarak tartışmaya açıyor.
Casa Botter’e Nasıl Giderim?
İstiklal Caddesi No:235
Beyoğlu-İstanbul